İnternetin çağımızın en popüler iletişim aracı. Özellikle 30 yaşın altındaki hemen herkes için hayatın bir parçası olmaya başladı. Ve kullanıcıların çoğu genç olunca, gençlerin ne istediğini en çok bilebilecek olan da yine kendi yaşıtları oluyor. O yüzden internetten bu günlerde 30 yaşından önce milyoner olmuş kişilerin sayısı her geçen gün artıyor.
LARRY PAGE ve SERGEY BRIN: İnternet deyince aklımıza gelen ilk şeyin yani google’nin kurucuları. Google yi kurduklarında yaşları sırası ile 24 ve 23’tü. Ve bu işe neredeyse bütün internetten zengin olanlar gibi garajlarında başladılar. Zamanında en popüler site olan yahoo’nun patronu ile bir görüşme yapmışlardı. Fakat projelerini biraz daha geliştirmeleri gerektiği söylenerek baştan savıldıktan sonra kendilerini bu işe adamışlardır. Şu an internet ile zengin olanlar listesinde 1. sıradalar. Ve 18,5 milyar dolar ile dünyanın en zenginleri listesinde yer alıyorlar.
İnternet adresi: www.google.com
MARK ZUCKERBERG: bu günlerde ülkemizde de en ünlü arkadaşlık sitesi olan facebook’un sahibi. Benzerlerinin çok sayıda bulunmasına rağmen sade tasarımı ile dikkat çekiyor. Aslında facebook Harvard üniversite yıllığının adı. Ve ilk kurulduğu günlerde sadece harvard ve birkaç üniversite ye açık bir site idi. Fakat Mark Zuckerberg’in aklına siteyi herkesin kullanımına açma fikri gelince hayatındaki en iyi kararını vermiş oldu. Bu aralar facebook’ta ilkokul arkadaşlarını bulanların haberlerini sık sık duymamızı Mark zuckerberg’e borçluyuz.
Mark zuckerberg şu an 23 yaşında ve sahibi olduğu facebook sitesinin değeri 700 milyon dolar
İnternet adresi: www.facebook.com
ANDREW GOWER: Java tabanlı devasa online oyun olan RuneScape oyununun yapıcısı. Bu oyunu Cambridge üniversitesinde okurken yaptı. Oyunun özelliği Java yüklü her bilgisayarda çok fazla sistem kaynağı harcamadan, internete bağlı her yerde oynanabilmesidir. Ve gerçekten bağımlılık yapan oyunlardan biridir. Dünya üzerinde yaklaşık olarak 9 milyon ücretli ve ücretsiz üyesi bulunmaktadır. Şu an sahibi olduğu Jagex şirketi ile birlikte 28 yaşında 650 milyon doların sahibi.
İnternet adresi: http://www.runescape.com/
BLAKE ROSS ve DAVID HYATT: iki gencin de ortak noktası genç yaşta Netscape firmasında çalışmış olmasıdır. Ve mozilla projesine katkıları bulunmuşlardır. Ardından bu projeyi netspace firmasından ayrı yürütmelerinin daha iyi olacağını düşündüler. Şu an internetteki en çok tercih ediler tarayıcının, yani mozilla firefox’un sahibiler.
Açık kaynak kodu felsefesi ile çalışmalarını sürdürdükleri için sadece sınırlı bir ekip ile değil, dünyanın her yerinden takipçileri bu projenin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Mozilla firefox’un bu kadar ünlü olmasındaki etken de windows harici linux ve unix sistemleri ile de sorunsuz çalışabilmesi ve de internet explorer’in hantallığından
bıkmış olan kullanıcıların küçük, pratik aynı zamanda da hızlı olan bu tarayıcıyı tercih etmeleridir. Bu başarılı proje 22 yaşında 120 milyon dolar getirdi.
İnternet adresi: http://www.mozilla.org/
CHAD HURLEY: dünyanın en popüler video paylaşım sitesi youtube’nin sahibi. Hatta ünü o kadar arttı ki, bazı haberleri televizyonda görmeden önce youtube de izlemek sıradan olmaya başladı. Piyasada binlerce video paylaşım sitesinin arasından sıyrılmasının sırrı da aralarındaki en sade olanı olmasıdır. Çünkü bir internet sayfası için en önemli olan şey sadelik ve kolay kullanım. Youtube bu ikisini de kullanıcılarını sunmaya başardı. Ve youtube’yi google’ye satarak 30 yaşında 85 milyon doların sahibi oldu.
İnternet adresi: http://www.youtube.com
ANGELO SOTIRA: Devianart’ın sahibi. Bu fotoğraf paylaşım sitesinin diğerlerinden farkı sitede daha kaliteli fotoğrafların yer alması. Çünkü sitede üyelerin çoğu aslında sanat değeri olan resimlerini buraya koyuyorlar. Yani aradığınız şey biraz daha kaliteli bir resim olursa bu siteye bakmanızda yarar varbu proje angelo’ya 26 yaşında 75 milyon dolar kazandırdı.
İnternet adresi: http://www.deviantart.com/
genç yaşta internette zengin olan diğer isimler ise şöyle;
JOHN VECHEY: projesi:pop – cap games yaş:28 60 milyon dolar internet adresi: http://www.popcap.com/
ALEXANDER LEVIN: projesi: wordpress yaş:23 57 milyon dolar internet adresi: http://www.wordpress.org/
JAKE NICKELL: projesi: threadless yaş:28 50 milyon dolar internet adresi: http://www.threadless.com/
SEAN BELNICK: projesi: biz chair yaş 20 42 milyon dolar internet adresi: http://www.bizchair.com/
Eskiden 40 yaşından önce babasından miras kalmadan önce zengin olmanın imkânsız olduğu düşünülürdü. Fakat günümüzde bu örnekleri gerçekten çok sık görmeye başladık. Tabii ki bunun en önemli faktörü şüphesiz internet. İnternet sayesinde küçük kuruluşların çok kısa sürede başarıya ulaşması mümkün. Örneğin internetten yapılan reklâmların diğer reklâmlara göre avantajları azımsanmayacak kadar büyük bir şey. Mesela google’ye verilen reklâmlar hedef kitlesine en erken ulaşma özelliği gösteriyor. Çünkü google arama motoru aranan kelime ile alakalı olarak sponsor bağıntıları, yani potansiyel müşterilerinizi, istediğimiz sayfaya yönlendiriyor. Ve televizyon, radyo ya da billboardlara verilen reklâmlarda çok az kelime ile çok şey anlatmak gerekirken kendi sitenizde istediğiniz kadar uzun bir şekilde firmanızı tanıtmanız mümkün. Üstelik reklâm fiyatları da televizyon reklâmlarına oranla çok daha ucuz. Hatta googlenin son teknolojilerinden biri olan “Addsense” ile sizin verdiğiniz reklâmların google ile reklâm ortaklığına giren herhangi bir sitede gösterilmesi de mümkün. Bu sayede sizin reklâmınız aynı anda pek çok internet sitesinde gösterilmesini mümkün kılıyor. Bu teknolojinin esası reklâmın verildiği sayfanın taranması ve sayfa ile alakalı reklâmların sitede gösterilmesi mantığına dayanıyor. Bu sayede yine reklâmlar alakasız kişilerden çok sizin potansiyel müşterilerilerinizi çekmeniz mümkün.
Profesyonel şirketlerin hiçbiri internet olayını zaten görmezden gelmiyor. Fakat internet büyük şirketler kadar küçük şirketler için de çok büyük imkânlar sunuyor. Özellikle kendi siteniz üzerinden satış yapabilmeniz bir bakıma dünyanın internet olan her yerinde birer mağaza açmanız anlamına geliyor. Ekonomi uzmanları interneti, küçük şirketlerin de gözardı etmemesi gerektiğinde konusunda tavsiye veriyor.
Ülkemizden kimsenin bu zenginler listesine girememesinin altında da bir sebep yatıyor= “sponsor bulma”… Aslında pek kabul etmesek de ülkemizde güzel fikire değer vermiyoruz. Özellikle de yaş ile bilgiyi nedense doğru orantılı olarak sayıyoruz. Ve Türkiye’de bir genç destek bulma konusunda gerçekten zorlanıyor. Gerçekten daha önceden başarıyı yakalamış bir projesi olmazsa asla destekçi bulamıyor. Bu yüzden belki de dünyayı değiştirebilecek yüzlerce fikir, daha uygulamaya bile konulamadan ölüp gidiyor.
Oysa bizden de çok güzel fikirler çıkabiliyor. Örneğin İtü’lü öğrencler tarafından ortaya çıkarılan ekşi sözlük buna çok güzel bir örnek. Kelimelerin sadece bilinen sözlük anlamlarının dışında kullanışlarını da bulabileceğiniz, kelimeler üzerinde tartışabileceğiniz bir platform. Bu proje aslında diğerlerine göre biraz daha şanslı. Çünkü Türkiye’deki yeni görüşleri yadırgama önyargısını aşabildi. Fakat ülkemizde ne yazık ki her programcı için iyi bir fikir ile başarıyı yakalamak nerede ise imkansız. Ve şirketler de bu tarz projelere destek olmanın kendileri için de yararlı olacaklarını anlamadıkları, ya da projenin değerini kavrayamadıkları için sponsor olmaktan çekiniyor. Güzel fikirleri desteklemiyoruz. Ve sonra da neden bizden böyle projeler çıkmıyor diye düşünüyoruz. Hatta çoğu çağını aşan fikir “ eski köye yeni adet getirmek” olarak tanımlanıyor. Hatta alay konusu bile olabiliyor. Türkiye’de, çoğu şeyde olduğu gibi, teknoloji konusunda da geri kalmasının nedeninin toplumun yanlış değer yargıları ve devletin bu konuya destek olmaması olduğunu düşünüyorum. Oysaki internet ve yazılım piyasası çok az sermaye ile çok yüksek gelir getirebilecek bir sektör. Yoksa Türkiye’nin ikinci bir Hindistan olarak yazılım konusunda kısa bir sürede lider bir duruma gelmesi çok da imkânsız bir şey değil.
Sonuç olarak internet ve yazılım sektörü gelişmeye açık ve gerekli şekilde beslendiğinde çok hızlı büyüyebilecek bir sektör. Bu yüzden türkiye’nin bu sektöre yatırım yapması ve orjinal fikirlerin desteklenmesinin ülkemize ekonomik olarak büyük yararlar getireceğini düşünüyorum. Ve bu sektörde, dünya listelerinde üst sıralarda olmamızın sandığımız gibi hayal olmadığını, biraz üzerine düşersek meyvelerini fazlasıyla alacağımızı düşünüyorum. Bu konuda başarı için üç şey gerekli; orjinal fikir, bu fikri gerçekleştrebilecek bilgi birikimi ve tabii ki bu fikir için destek…
Kaynaklar:
www.haberturk.com
www.wikipedia.org
www.bildirgec.org
www.mozilla.org
0 yorum:
Yorum Gönder